Türk İnsanı Dünyaya Yelken Açıyor – Dünya Günü, Temiz Enerji ve Bisiklet

Bir şeyi ilk yapmak her zaman için son derece zordur. İlk olan, yaptığı şeyin bütün fiziksel, organizasyonel, lojistik veya kuramsal zorluğunun yanısıra, onun psikolojik zorluklarıyla da mücadele etmek zorundadır. İkinci kişinin işi birinciye göre, fiziksel anlamda değilse bile, psikolojik anlamda çok daha rahattır. Bilinmeyen insanı korkutur.

Oysa herhangi bir şey bir kez başkaları tarafından yapılmışsa, artık tekrar yapılabilir konumundadır. Bir de, grup olarak hareket etmek ve bir ekip olmanın getirdiği güvenlik duygusunu ve bilgi paylaşımını yaşamak var. Bu da yapılacak işin üzerindeki psikolojik baskıyı büyük ölçüde rahatlatan bir durumdur.

Türkiye’de artık pek çok sektörde insanlar tek başlarına göze alamayacakları şeyleri, organize gruplar halinde gerçekleştirmeye başladılar. Örneğin Fotoğrafevi, yıllardır düzenledikleri Midibüsle İstanbul – Katmandu, Ürdün, Suriye, Moğolistan ve benzeri seferleri sayesinde, onlarca Türk gezginine dünyayı karadan tanıma fırsatı verdiler. Pek çok kişi böyle bir yolculuğu hayal etmesine rağmen, hiç bilmediği bir lisanın konuşulduğu, hiç bilmediği bir coğrafyada, hiç bilmediği bir ülkede bilinmez bir maceraya atılma korkusu yüzünden bir türlü ilk adımı atamaz. Yıllarca ve yıllarca hayalini kurar da, bir türlü çantasını toplayıp yola çıkamaz. Biraz da bizim yetiştirilme tarzımızla alakalı olan bu durumu değiştirmemiz elbette ki çok kolay değil, ancak artık Türkiye’de de farklı sektörlerde bu bağlamda hizmet veren kurumlar var.

Bir diğer örnek de, Yelkenli Tekneyle Mısır’a, Yunan Adalarına ve Beyrut’a amatör denizcileri götüren Yüksel Yatçılık. Onlar da, yelken konusunda belirli bir tecrübesi olan ancak kendi tekneleriyle bir açık deniz yolculuğuna çıkmayı henüz denemek istemeyen denizcilere hem tecrübelerini arttırma fırsatı veriyorlar, hem de ekibin, teknenin personeli olduğu çok hoş bir deniz yolculuğu yaşatıyorlar. Bu yarı eğitim yolculuğu sırasında, hem seyir sırasında dikkat edilmesi gerekenleri, açık denizde vardiya sistemini, harita, pusula, GPS kullanımını, yabancı limanlardaki ve gümrüklerdeki işlemleri ve benzeri konuları hem teoride hem pratikte yaşıyorsunuz.

İstanbul’dan Katmandu’ya kendi motosikletimle gidip gelmiştim. Çünkü bunu yapabilecek bilgi birikimine ve tecrübeye sahiptim. Ancak yelken konusunda, Ege ve Akdeniz’de kendi yaptığımız seyirlerin yanısıra, Yüksel Yatçılığın yurt dışı gezilerine de katıldım. Çünkü bu konuda tecrübemi ve bilgimi arttırmaya ihtiyaç duyuyorum. İyi bilmediğim ama gerçekten de ciddi şekilde öğrenmek istediğim yelken konusunda da, organizasyonun, lojistiğin, risklerin, liderliğin bu konunun uzmanları tarafından organize edilmesi şu an için benim için çok daha uygun. İleride kendi teknemle yapmayı hayal ettiğim yolculuğu gerçekleştirebilmem için bugün tüm bu eğitimleri almam gerekiyor.

Benzer örnekleri başka sektörlerde de verebiliriz. Klasik Otomobil Kulübü, üylerinin kendi antika arabaları ile tek başlarına yapmayı kolay göze almayacakları yurt içi ve yurt dışı seyahatleri organize ediyor ve üyelerinin çok sevdikleri araçlarıyla benzersiz bir tecrübe yaşamalarını sağlıyor. Harley Davidson motoru kullananların da benzer bir organizasyonla grup halinde Yunanistan’a gitmeleri bir diğer örnek olarak verilebilir. Bu tür kurumlar sayesinde, insanlar tutkularını, hayallerini çok daha rahat ve güvenli bir şekilde ve çok daha az bilinmeyen stresine girerek gerçekleştirebiliyorlar.

Türkiye gibi nüfusu genç bir ülkenin, değişik konularda insanların ufkunu açacak, yeni vizyonlar kazandıracak kurumlara ihtiyacı var. Gençlerimizin üretkenliğini arttıracak, daha güçlü bireyler olmalarını sağlayacak bu tür yapılanmaların daha da artmasını diliyorum.

DÜNYA GÜNÜ, TEMİZ ENERJİ VE BİSİKLET

22 Nisan Cumartesi günü temiz enerji konusunda mesaj vermek üzere 182 ülkede toplam 4500 etkinlik düzenledi. Türkiye’de de Çevre kulüpleri ve çevre sorunlarına duyarlı vatandaşların ve kurumların desteğiyle organize edilen etkinliklerde bu yılın gündemi temiz enerji kavramıydı. İstanbul, Adana, Hatay, İzmir ve Tekirdağ’da da ulaşımda temiz enerji konusunda bisikleti Türkiye’de yaygınlaştırmaya çalışan Bisiklet Sevenler Derneği ve bu konuda destek veren diğer kurumlar binlerce bisikletliyle şehir içi ulaşımda bisikleti önerdiler.

Bisikletin, temiz enerjinin yanısıra, sportif içeriğinden dolayı da, sağlığa son derece yararlı bir etkinlik oluşu, gelecekte daha da önemli bir yere geleceğini gösteriyor. Bugün bütün batı ülkelerinde bisiklet yolları, şehir içi ulaşımda bisikleti seçenlere hem güvenli, hem süratli bir ulaşım imkanı sağlıyor, hem de insanların sporla içiçe bir hayat sürmelerine yardımcı oluyor.

Bisikleti ben de yüksek irtifa tırmanışlarıma antrenman dönemlerinde ağırlıklı olarak kullanıyorum. Yüzme, cross country kayağı, biatlon gibi sporlarla birlikte kardiovasküler (kalp – akciğer) sistemini çalıştıran ve geliştiren en iyi sporlardan olan bisiklet, özellikle bir yüksek irtifa dağcısı için son derece iyi bir antrenman imkanı sağlıyor. Eskiden her gün hatta bazen günde iki kez Bebek ve Küçük Bebek yokuşlarını bisikletle çıkardım ve 7000 metrelik, 8000 metrelik dağlara hazırlanırdım. Bu yıl deneyeceğim 8611 metrelik K2 dağına hazırlık için çok yakın zamanda tekrar bu antrenmanlarıma başlayacağım.